Akıllanmıyorlar

Özcan Özcanhan

Onursal Üye
Katılım
9 Nis 2009
Mesajlar
62
Tepkime puanı
0
Puanları
0
AKILLANMIYORLAR

Bir yanda, Avrupa Günü kutlamaları bir yanda da Rum gösterileri ve protestoları ile geçti hafta sonumuz.

Avrupa Birliğine tam üye oluşumuz, bütün Kıbrısın AB toprağı oluşu ve AB güvencesi altına girişi Rumlarca vurgulandı. Kuzey Kıbrısın da AB muktesebatı altına ve uygulamalarının kontrolüne geçmesiniAvrupa Parlamentosu Başkanı Hans gerk Pottering de duyurdu ve Kuzeyin hala AB nin kontrolünde olmayışının, AB normlarının orda uygulanmayışının “ayıp” olduğunu söyledi. Sayın Pottering de çok iyi biliyor ki Kıbrıs sorunlu bir ada idi ve siyasi sorunun hallinden önce AB’ye tam üye olarak kabul edilişi ciddi bir hataydı.

Kıbrıs bölünmüştü ve iki ayrı yönetime, de facto bir statükoya sahipti. Bunu görmezlikten gelerek Kıbrısı, yani Kıbrıs Cumhuriyetini bir bütün olarak AB tam üye olarak kabul edemezdi. Maalesef etti. Ne Türkiye ne de Kıbrıs Türkleri bu gelişmeyi protesto etmedi, engellemeye çalışmadı.

O günlerde Kıbrısta görevli Fransız Büyükelçisi Henry Jacoline bana verdiği mülakatında aynen şunları söylemişti. Arşivimi karıştırdım ve bulduğumu buraya aktarıyorum:
“Why don’t you put in a separate application. It will create a new situation”.

Siz neden ayrı bir müracaatta bulunmuyorsunuz? Yeni bir durum yaratmış olacak.

Neyi kastettiğini ve Kıbrıs Türklerinin ayrı başvurusunu ciddiye alacaklar mı soruma da, “Evet. AB önünde iki ayrı başvuru görecek. Yeni bir durum yaratılmış olacak ve incelemek mecburiyeti doğacak” yanıtını vermıştı.

Bunları, o zaman çalıştığım Birlik Gazetesinde sür manşet vermiştik. Lütfi Özter çok iyi hatırlayacak. Elçi beyin Birinci Sekreteri ertesi gün gazetemizi ziyaret ederek, “yanlış tercüme oldu diye lütfen yayın yapınız, Çünkü büyük elçimizi Rumlar istenmeyen şahıs ilan etmeye hazırlanıyorlar. Uyarıda bulundular. Verdiği demeci ve kullandığı sözlerini biliyoruz” dedi. Özterle ricasını reddettik, bant burada dedik..Ve, ertesi gün tekrardan yayınladık. Rum medyası iki gün ateş püskürdü. Neymiş efendim, Fransız elçi bize akıl veriyor ve işleri karıştırıyormuş. Lütfi Özter bey de ilgili, yetkili siyasilerimize durumu aktardı. Kimse tınmadı, ilgilenmedi. (Birlik gazetesi arşivlerinde o günkü yayınları ve Rumların feveranını bulabilirsiniz)

O günlerde Fransız büyükelçisinin dediği gibi bir ,ayrı başvuru yapmış olsaydık, belkide bu gün Kıbrıs AB üyeliğine kabul edilmemiş olacaktı.. Üyelik, Kıbrıs sorunu halledildikten sonra gerçekleşebilecekti. En azından üyelik erteleneekti.

Liderlerimizin ve izlenen politikaların bedeli çok ağır ödenmiştir ve ödenecektir. Hatırlatmamın belki bir yararı olabilir.

** Rum gösterileri**

Tillirgada, Pirgoda, yani Yeşilırmak-Limnitis bölgesinde Rumlar yürüyüş, gösteri ve protestolar düzenleyerek, “Pirgo, Yeşil ırmak barikatının kalkmasını ve geçişlere açılmasını istedi. Tehditler de savuırdu. Açmazlarsa, Lokmacı-Ledra Barikatı derhal kapatılsın çağrısı da yaptı.

Bir de Piroyide, Eylencenin birkaç kilometre ilerisinde, Lefkoşa-Larnaka ana yolu üzerindeki bölgede yoğun faaliyet ve demonstrasyonları vardı. Barikatlar kalksın ve geçişlere izin verilsin. Malum çığırtkanlıklar sergilendi, haksızlığa uğradıkları vurgulandı ve bütün dünyadan yardım talep edildi.

Her nedense , bu barikatların mevcudiyetini sorgulayan olmadı. Israrla Türkler ve Türkiye suçlandı. Adamızı ikiye böldüler, yüzde 36 sını işgal ettiler, serbest dolaşımımızı engellediler, mallarımızı gasbettiler... Maraşı açsınlar, barikatları kaldırsınlar, adamızı yeniden birleştirelim.

A canlarım, adanızı mademki bu kadar çok seviyordunuz, neden onu Yunanistan sömürgesi yapmak için, ENOSİS için silaha sarıldınız, savaşlar çıkarttınız, Kıbrıs cumhuriyetini ele geçirdiniz ve bu iş tamamlanmak üzere inancı ile avundunuz. Kıbrıs Cumhuriyetini ortadan kaldıran Yunan cuntasının askeri darbesini de mi Türkler yaptı? EOKA “A” ve EOKA “B” Türkler tarafından mı kuruldu da adayı kana buladı? Kuzeydeki mallarınızı ve Maraşı siz terketmediniz mi? 1975 nüfus mübadelesini kabul etmediniz mi? Daha birçok gerçeği ve yaşananları hatırlayan, hatırlatacak olan Rum siyasi lideri ve akıllı adamları yok mu? Vardır da, korkuyorlar.

Lanitis’e, Lordos’a, Katsellis’e neden kulak vermediniz, yapılanların yanlış olduğunu, sizleri mahvedeceğini söylediklerinde? Neden fanatiklerin, ekstremistlerin ve ENOSİS hayalcilerinin esiri oldunuz. Başınıza ve bizlerin de başına ne geldiyse sizlerin çılgınlıklarından dolayı gelmedi mi? Akıllanmaya bakınız. Akıllı, barışcı, gerçekci insanlarınıza kulak veriniz, Kıbrısta bir an önce Adil bir anlaşma ve çözüm için zemin hazırlamaya yardımcı olunuz. Bu olmazsa ne barikatlar açılır ne de Kıbrıs yeniden birleşir. Daha kötüsü de olabilir. Ayrılık kökleşir, geçişler kapatılır. Herkes kendi yerinde kalır.

Anglo-Amerikanların ve NATO nun istediği anda ve biçimde çözüm empoze edilince bütün Kıbrıslılar da o zaman anlar hanyayı da konyayı da.

11 Mayıs 2009, Pazartesi
Yazar Özcan Özcanhan
 
Üst