ABD Ile yapilan ikili anlasmalar:
1. 23 Subat 1945 tarihli T.C. Hukumeti ile ABD arasinda imzalanan 11 Mart 1941 tarihli Odunc Verme ve Kiralama Kanunu'ndan yararlanmak icin yapilan anlasma: Bu anlasmayla ABD yalnizca savunma alaninda yukumluluk altina girerken, Turkiye savunma disi alanlarda da sorumluluklar altina sokulmus, sinirlari ozenle cizilmemis genel ve genis yukumlulukleri onaylamistir.
Bu anlasma, iki bagimsiz ve esit devlet arasinda karsilikli yardim anlasmasindan cok daha fazla, emperyalist bir devletle somurge devlet arasinda yapilmis bir anlasma ozelligi tasimaktadir.
Boylece ABD Turkiye'nin bagimsizlik duvarindaki ilk gedigi acmis, bundan sonra elde edilecek odunler icin dayanak noktasi elde etmistir.
2. 27 Subat 1946 tarih ve 4882 Sayili Kanunla Kabul Edilen On milyon Dolarlik Kredi Anlasmasi: Turkiye'nin sinirlari disinda bulunan ve ABD'nin isine yaramayan savas artigi silah ve malzemeyi almasi sartiyla, ABD hukumeti Turk Hukumeti'ne on yil vadeli on milyon dolarlik kredi acmaktadir.
Gercekte ABD, Turkiye'ye para yerine on milyon dolarlik savas artigi, kullanilmis, tasfiye halinde (cope atilacak) malzeme verecektir.
Ayrica bu borclanma icin yillik 2.3/8 faiz odenecektir!
Bu faiz dahil olmak uzere, yillik taksitlerin resmi kur uzerinden TL olarak odenmesini de ABD isteyebilecektir.
Merkez Bankasi'na yatirilacak bu paralar, ABD'nin arzusuna gore, kulturel, egitimsel ve insani amaclarla, ABD'nin Turkiye'deki masraflari ile Turkiye'deki Amerikan memurlarinin ucretlerinin odenmesinde kullanabilecektir.
Yukarida belirttigimiz ilk anlasmada oldugu gibi, burada da kultur, egitim ve insani amaclarin sinirlari belirlenmemis ve soz konusu mali kaynagi kullanacak ABD Buyukelcisine, somurge valisine taninabilecek yetkiler verilmis gibidir.
Bu savas artigi silahlari uretmis olan fabrikalar ya kapanmis ya da uretimlerine son vermis olduklarindan yedek parcalari da mevcut degildir. Turkiye malzemenin buyuk kismindan yararlanamadigi gibi, yararlandigi kucuk bir bolumu icin de degerlerinin 3-4 katini odemek zorunda kalmistir.
Turkiye tarafindan satin alman malin mulkiyeti ABD'de kaldigindan, ABD'nin Turkiye uzerinde politik baski kurabilmesi icin olaganustu bir olanak saglanmistir!
Zira ABD sattigi silah ve malzemenin kendisine gerekli oldugu veya verilis amaclarinin disinda kullanildigi gerekceleriyle geri isteme hakkina her zaman sahip olacaktir.
Dis yardim konusunda farkli bir politika benimseyen hukumet, somurgeciligin yeni bir uygulamasi olan bu anlasmanin kosullarini kabul ederek, bir kez daha Mustafa Kemal Ataturk'un tam bagimsizlik anlayisindan ayrilmistir.
Boylece, Lozan'da kazandiklarimizin yavas yavas geri verilmesi sureci baslamis olmaktadir.
3. 12 Temmuz 1947 Tarihli Yardim Anlasmasi: ABD Baskani Truman'in 12 Mart 1947'de Kongre'de acikladigi "Truman Doktrini" kapsaminda ABD Kongre'si Baskan'a, SSCB tehdidine karsi, Yunanistan ve Turkiye'ye askeri ve ekonomik yardim yapma yetkisi vermistir.
12 Temmuz 1947 tarihli anlasma bu yasaya gore yapilmis olup, ABD'nin savas sonrasi askeri yardimlarinin baslangici sayilir.
Bu anlasmayla Turkiye SSCB'nin saldiri ve/veya tehdidi karsisinda, bagimsizligini ve ozgurlugunu korumak amaciyla, ABD'den yardim almayi talep etmis ve bu talep onaylanmis olmaktadir. Yardimin bu amaci disinda, her turlu kullanimi yasaklanmistir.
ABD hukumetinin onayi olmadan hicbir madde veya bilginin mulkiyet ve kullanim hakkinin devredilemeyecegi ve verildikleri amac disinda kullanilamayacaklari, anlasmanin iki ayri maddesinde, butun ayrintilariyla tekrarlanarak saglama baglanmaktadir.
ABD ayrica, Turkiye'deki propagandasinin yapilmasi gorev ve sorumlulugunu Turk Hukumeti'ne yuklemektedir.
Bir devlet boyle bir yukumlulugu onaylayabiliyorsa onun bagimsizligindan, ozgurlugunden soz edilebilir mi?
Ilahi adaletin sonucu ve ders niteliginde bir rastlanti olarak, 1964 Kibris Krizi sirasinda Turk hukumeti son care olarak askeri harekâta karar verdiginde Basbakan yine Inonu'dur.
Donemin ABD Baskani Lyndon Johnson cok agir bir mektup yazarak, Basbakanimizdan, 12 Temmuz 1947'de imzalamis oldugu yukaridaki anlasmanin kosullari geregi harekâti durdurmasini istemis, Inonu de bu istege boyun egmistir!
Tarih yapilan hatalar bakimindan acimasizdir, affetmez!
Bir gun faturanin bedelini mutlaka odetir. Tarihin bu aninda hatayi yapan ve faturanin yoneltildigi kisi ayni kisidir, ama bedeli odeyen, her zaman oldugu gibi, Turk Halki olmustur; Ismet Inonu degil!
Amerikalilar bu anlasmadan sonra ilk is olarak, orgutlenmesini, egitimini degistirerek Turk Ordusu'nu ABD'nin denetimi altina almayi basardilar.
Turkiye'de ve ABD'de kurs goren TSK mensuplarinin sayisi arttikca, Amerikalilarin basarisi da artarak yayildi.
Kore Savasi ve 1952'de NATO'ya girilmesinden sonra, Turk Ordusu silah, arac, gerec, egitim, savas, doktrin ve kurallarindan, uniforma ve yuruyusune kadar Amerikanlastirilmistir.
Bu donusumun mimari da Inonu Meydan Savaslari'nin unutulmaz komutani, Lozan fatih'i basvekil Ismet Inonu 'dur(!)