Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
Yaşım ilerledikçe hep birşeyler kaybediyorum.
Kaybediyorum... Kaybediyorum....
Çocuktum oyuncaklarını kaybederdim.
Okula başladım suluğumu, kalemimi, defterimi kaybettim.
Kazanamadığım sınavlarıma üzülür ağlardım.
Büyüdükçe kaybettiklerimin yerini hiç dolduramaz oldum.
Kayıplarımda büyük oldu. Bunlar artık maddi değil manevi kayıplardı.
Onu bekledim
bunu bekledim ... Sevdiğim elimden tutar diye bekledim....
Beklerken beklerken, yaşamadan geçirdiğim günlerimi farkettim.
Ben büyüdükce sevdiklerim de büyüdü, yaşlandı onları da kaybettim.
Çalışıp çabalayıp güzel günleri hayal ederken sağlığımı kaybettim.
Onurlu, gururlu, ilkeli olacağım derken, etrafımda ki insanları kaybettim.
Yalnız kaldım.
Ülkem için, insanlık için güzel şeyler diler,
küçüklüğüme bakmaz, büyük hayaller kurarım.
Doğru bildiklerimin peşinde giderken, kendimi kaybettim.
Ben artık inaçlarımı da kaybettim.
Tüm bunları düşündükçe ; İçimdeki çocuğu da kaybediyorum.
Her zaman kendime, karşımdakine moral verip, güzel sözlerde teselli arar, mutlu olurum. Ne zaman yalnız, doğru bir insan görsem,
Derdim ki üzülme ;
"Karanlıklar aydınlıktan
yalan doğrudan kaçar
Güneş yalnız da olsa etrafına ışık saçar
kargalar sürü ile kartallar yalnız uçar "
Ben artık bu sözün anlamını da kaybettim.
Alıntı