KIBRIS'TA SUÇLU KİM?..
(Okuyacağınız bu cümleler, KANIN SESİ, Tony Angastınıotıs kitabından alınmıştır. Parantez içi sözler bana aittir.) 30 dakikalık bu belgeselde, Muratağa, Sandallar, Atlılar ve Tohni'de (Taşkent'te) Rumların gerçekleştirdiği katliamlardan kurtulan insanların ifadeleri yer almaktadır. Bu belgeseli farklı kılan şey, İlk defa bir Rum'un, madalyonun diğer yüzünü kaydediyor olmasıdır...
Hayatım boyunca, Kıbrıs'ta sadece Türklerin suç işledikleri öğretilmişti bana... Belki Türk propagandası da böyledir... (Böyle değildir, sadece kendimi bildim bileli "Türkler barbardır" cümlesinin medeni batı dünyası(!) tarafından beynime çivilenircesine , kulağıma fısıldandığıdır.) Ben Türkler masumdur demedim, sadece Rum barbarlıkları beni daha çok etkiledi dedim, çünkü çocukluğumdan beridir ırkçı "Helen değilsen barbarsın" ata sözünü özümsemiştim, yani Helensen safsın, iyisin.
(Araştırmacı yazar, bu önyargılı, baskıcı duygular altında Muratağa, Sandallar, Atlılar ve Taşkent toplu mezarları gerçeğini büyük bir titizlikle araştırdı ve bakınız neler tespit etti.)
-The Guardıan 4 Eylül 1974: "En az yarım düzine kadar ceset, toprakta, acayip bir şekilde atılı vaziyette bulundu. Bunlardan en az ikisi kucaklarında bebek artıkları tutan kadınlara aitti."...
-The Gazette 4 Eylül 1974: "Mağusa'nın 12 mil Kuzey'indeki Muratağa'da bulunan cesetler, o kadar parçalanmış ve çürümüş vaziyetteydiler ki, sayılmaları mümkün olmadı. Birleşmiş Milletler Barış Gücü Denetçisi İsveçli Lars Hakannson; Sadece kafaları sayıyorum. Şu ana kadar 72 tane gördüm. Toprağın altında daha var. Çocuklara ait oldukları anlaşılan en az 7 kafa var."
-Şahitlerin şok edici ifadeleri: Limasol'a esir götürülmüştü. Döndüğünde evde kimseyi bulmamıştı. 16 günlük kızı Selden, 2 yaşındaki oğlu Özlem, 4 yaşındaki kızı Gülden, 28 yaşındaki karısı Mualla, annesi ve tüm akrabaları toplu mezarda bulundular...
-Suç mahalli: Atlılar mezarlığına girdim. Solda, gri bir taşın üzerinde Makarios'un şu sözleri kazınmıştı. "Türkiye Kıbrıslı Türkleri kurtarmaya gelirse, kurtaracak tek bir Kıbrıslı Türk bulamayacak."...
Atlılar'da 37 kadın ve çocuk katledilerek köyün arkasında açılan toplu mezara gömüldüler. Muratağa ve Sandallar'da 89 kadın, çocuk ve yaşlı katledildi. Onları öldürmek için seçtikleri yer çöplüktü. İnfaz ettikten sonra onları yaktılar ve buldozerleriyle çöplerin arasına karıştırdılar. Cesetler parçalandı. Birleşmiş Milletler ceset sayısını kayda geçirebilmek içintopladıkları kafaları saymak zorunda kaldılar.
(12 yaşından küçük çocuklar 49 kişi, 12 yaşından büyükler ise 77 kişiydi. Bunlardan bir kişi 16 günlük, birisi de 95 yaşında idi.)
Haravgi gazetesinden Nikos Genia o günü şöyle anlatıyor. Köylerden geçiyordum. .... EOKA B'ciler buldozerlerle çukur açıp içine bu köylerde öldürdükleri yaşlıları, bebekleri gömüyorlardı. Hatta bunlardan biri böbürlenerek "Biz görevimizi yaptık..." dedi.
-Sorumlular kim?...(Soykırım Suçluları)
Nikos SAMPSON konuşuyor. "Eğer Türkiye müdahale etmemiş olsaydı, ENOSİS'i gerçekleştirip Kıbrıs'taki Türklerin hepsini yok edecektim." Eleftherotipia 26 Şubat 1981 (Sampson, Yunanistan'daki faşist Albaylar cuntası ile birlikte, 15 Temmuz 1974'de Kıbrıs'ta darbe yaparak Cumhurbaşkanı Makarios'u devirmiş ve kendini Cumhurbaşkanı ilan etmişti. Aralarındaki kavga Makarios'un o sıralarda 'Türkleri efendice öldürünüz,' politikası gütmesinden kaynaklanıyordu.)
Kıbrıslı Türklerden Sampson'un idaresini istemek, Yahudilerden Hitler'in adaletine sığınmalarını istemeğe benziyor...
Makarios: "Türkiye, Kıbrıslı Türkleri kurtarmaya gelirse kurtaracak tek bir Kıbrıslı Türk bulamayacak."
Bununla neye varmayı amaçlıyorum? Barbar halklar yoktur. Barbar insanlar vardır. (Bu sav doğrudur Tony ancak, Rumlar için doğru değildir. Sampson'da Makarios da ecelleri ile öldüler. "Hayatım boyunca, Kıbrıs'ta sadece Türklerin suç işledikleri öğretilmişti bana... demiştiniz"
Bu tip suçlar tarihten silinmez. Üzerlerinde bize hatırlatacak anıt mezarlar vardır, diyorsunuz.
(Diline sağlık Tony. Ancak, ben barbar değilim, sütten çıkmış akkaşık da değilim. Sadece karşı koyan bir mukavemetçiyim. "Türkler barbardır" cümlesini beynime çivilercesine, kulağıma fısıldayıp durma. Ben 16 günlük bebek katletmedim. Tek devlet, tek vatandaşlık deyip deyip durma. Bir demet çiçek al ve safça gel, temiz gel, insan ol, öyle gel. Beni sıfırlamaya çalışma. Ben insan değil miyim? Bunu sormaya hakkım yok mu? Ben Kuzey'de sen Güney'de otursan, bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı olsa, kıyamet mi kopar?)
Hoşça kalınız. 12 Eylül 2008
Hüseyin Laptalı