Ey Kıbrıs Türk istikbalinin Evladı; Anavatan Kıymetini Bil.

Hüseyin LAPTALI

Onursal Üye
Katılım
13 Ağu 2008
Mesajlar
465
Tepkime puanı
0
Puanları
0
EY KIBRIS TÜRK İSTİKBALİNİN EVLADI; ANAVATAN KIYMETİNİ BİL.

1881 yılında Filistin'e ilk Yahudi yerleşimi. 1924-29 arası Arap Yahudi kavgasında 133 Yahudi, 67 Arap öldü.
İngiltere birinci dünya savaşı sonrası Arap dünyasındaki hakimiyetini sürdürmek için bölgedeki Arap devletlerine verdiği sözleri tutar görünür. Filistin bölgesinin İngiliz mandası olarak kalmasından yana tavır koyar. Yahudilerin buraya göçlerine göz yumar, imkan sağlar. 1933, Almanya'da Nazilerin yükselişi Filistin'e olan göçleri arttırır. İkinci Dünya Savaşı sonunda artık Filistin'de silahlı mücadele sürdüren, 600 bin Yahudi vardı.
1947'de Arap Yahudi kavgası ile başa çıkamayan İngiltere, Kıbrıs'ta olduğu gibi bölgenin %55'ini Yahudilere, %45'ini de Araplara teklif etti. Araplar reddetti, Yahudiler "kabul" dedi. 1948'de İsrail devleti kuruldu. BM tarafından derhal üyeliğe kabul edildi.
Fakir ve eğitimsiz Filistin halkı artık İsrail'in karşısında duramayacaktı. Bu gün Filistin toprakları tamamen İsrail işgali altındadır. İsrail her fırsatta Arapları bu topraklardan temizlemek için savaş değil, etnik temizlik yapmaktadır. Vahşi Batı bunu desteklemekte, BM ise .suruktan tayyare.
Filistin topraklarındaki bu tarih süreci, İngilizler tarafından yönlendirilmiş Kıbrıs'taki Rum Türk tarih sürecinin aynıdır. İngiliz sanki her iki süreci de hık demiş de burnundan düşürmüş.
Rumların 1821'den beri sürüp gelen ENOSİS yani Kıbrıs'ın Yunanistan'a ilhakı rüyaları ile Yahudilerin vatan kurma rüyaları aynı idi. 1878 Ada'nın İngilizlere kiralanması ile bu rüya'nın gerçekleşmesine çok yakın olduklarını sanmaları da cabası.
Birinci Dünya savaşında İngiltere'nin bu fikre olumlu bakma eğilimleri, bu savaştan sonra İngiltere'nin Ada'dan ayrılma istememesi, İkinci Dünya savaşından sonra Rumların ENOSİS arzularını yerine getirmek için şiddete yönelmelerini kamçılamıştır.
Bu arada Rumların, Ada'nın gerçek sahipleri olan Türkleri, potansiyel düşman görmesi ile sürüp giden uyuşmazlıklar, çatışmalar ve Türkleri Ada'da yok sayma hayalleri, adam yerine koymamaları, kendilerini Ada'nın tek sahibi saymaları, 1 Nisan 1955 de EOKA terör örgütü ile silaha başvurmaları, önce İngilizleri Ada'dan çıkarmak sonra da Türkleri susturmak, yok etmek ve 1821'den beri süregelen bitmeyen etnik temizliği tamamlamak istemeleri; Yahudilerin Arapları Filistin'den temizlemek istemeleri ile aynısının tıpkısı benzerlik göstermektedir. Bu kavgada İngilizler daima Rumlardan yana olmuşlardır.
Rum'un saldırısı, Kıbrıs Türk'ünün direnişi karşısında Filistin'de olduğu gibi baş edemeyen İngiltere 1960' da benzeri bölüşüm taktiğini uygulayarak, Türklerle Rumları %30/70 ortak yapıp, Dikelya ve Ağratur üstlerini İngiltere toprağı olarak kabul ettirip aradan çekildi.
Yahudilerin Filistin'in tümüne sahip olma ihtirasları nasıl Arapları etnik temizliğe tabi tutmuş ise, Rumların ENOSİS ihtirasları da Kıbrıs'ta Türklere Bitmeyen Soykırıma devam demiştir.
Bu gün nasıl Filistin İsrail'in işgali altında ise, 21 Aralık 1963 Kanlı Noel olayları ile ülkem Rumlar tarafından işgal altına alınmıştı. Bu işgal 20 Temmuz 1974'de kadar sürmüş ve fakat Filistin Lideri Yaser Arafat'ın Sayın Rauf Denktaş'a dediği gibi, "Kıbrıs Türklerinin bir Anavatanı vardı, Filistinlilerin ise, bir Anavatanı bile yoktu." 1974 Barış Harekatı olmuş ve Kıbrıs Türkleri yok olmaktan kurtarılarak özgür ve kendi toprakları üzerindeki egemenliklerine kavuşmuşlardı.
Ey Kıbrıs Türk istikbalinin evladı ve de; "Yes be Annem çocukları" KKTC'nin kıymetini bil. Filistin'e bak, gör halini. Bu gün televizyonlarda izlediğin ibret dolu vahşet, henüz Kanlı Noel olaylarındaki vahşete ulaşmamıştır bile. İşte reddedemeyeceğin bakkal hesabı.
100 bin nüfuslu Kıbrıs Türk'ünün, onlardan bir daha haber alınamayanlar hariç 200 kişisi, Kanlı Noel'de 8 gün içerisinde katledilmişti. Yani bin kişide 2 kişi öldürülmüştü.
Şu anda Gazze'nin (Filistin'in değil) nüfusu 1,5 milyon. Filistin'de süren vahşetin 8 günlük bilançosu ise, son haberlere göre yerle bir edilen şehir hariç, ölü sayısı 500. Yani onbin kişide 4.
Esasında koca bir Arap dünyası vardı ama, hepsi birbirlerine karşı ihanet içinde idiler. Herhalde Yaser Arafat'ın "Benim bir Anavatanım yok" demesindeki maksat bu idi. Bu gün Mısır, Refah sınır kapısını açmamakla, İsrail ile beraber hareket etmekte ihanet içindedir. Arap dünyasında ses soluk yok. Bir kınama sesi, bir yardım bile yok. Halbuki tonlarca Arap dolarları Vahşi Batının kaslarında.
Vahşi Batı (AB, ABD) ve kendini onlara pazarlayan işbirlikçiler de İnsanlığa karşı ihanet içinde.
Ey Kıbrıs Türk istikbalinin evladı, Anavatanının kıymetini bil.

Hoşça kalınız. 6 Ocak 2008
Hüseyin LAPTALI

 
Üst