Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
Avusturyalılar sonunda içlerini boşalttı!
Biz yazmaktan bıktık, Avrupalılar uygarlıktan, ahlaktan, insanlıktan nasiplerini alamadıklarını göstermekten bıkmadı. Bu sefer yaptıkları rezillik ise kelimenin tam anlamıyla “Bu kadar da olmaz ki!” dedirten cinstendi. Hani yaptıklarına “çüş” diyeceğiz ama, eşekleri bile incitir kendine uygar Avrupalı diyenlerin bu yaptıkları…
Hepinizin bildiği gibi dünyanın birçok ülkesinde Geleneksel Türk Günü yürüyüşleri düzenleniyor. Bu yürüyüşler Türkler için bir araya gelme, memleket özlemini bir nebze olsun giderme gibi gayet insani duygulara hitap ediyor.
Geçtiğimiz hafta Viyana’daki Atatürk Kültür Merkezi de ülkede ikinci kez bir Türk Günü Yürüyüşü düzenledi. Viyana’nın 10’uncu bölgesinde toplanan Türkler Kurtuluş Savaşı şehitleri için düzenlenen saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Avusturyalılara mükemmel bir folklor gösterisi sundu. Daha sonra ise program dahilinde olan 5 km.lik geleneksel yürüyüşe başladı. Fakat ellerinde Türk bayrakları ve Atatürk posterleriyle yürüyen kortej 10’uncu Gudrun Caddesi’ne ulaştığında hiç beklenmedik bir olay gerçekleşti. Dedik ya şu Avrupalılar bir türlü insanlıktan ve ahlaktan nasibini alamamış diye, çevredeki apartmanlardan grubun üzerine su, patates ve en nihayetinde insan dışkısı atıldı. Evet, yanlış okumadınız, poşetler dolusu insan dışkısı…
Durumu protesto eden Türkler, üzerlerine dışkı atıldığını kortejin güvenliğini sağlamakla görevli polise bildirdiklerinde ise ikinci şoku yaşadılar. Çünkü (af edersiniz) her tarafta insan dışkısı olduğu halde her nedense şikayet ettikleri polis memuru bunu bir türlü görmeyi becerememiş. Yürüyüşe katılan bir Türk’ün anlatımıyla gördüğü halde görmemezlikten gelmeyi tercih ediyor.
Bizim Avrupa Taraftarlarının neden bu kadar Avrupa Birliği sevdalısı olduğu böylece ortaya çıkıyor. Özgürlük kavramı o kadar geniş ki, orada Avrupalıların Üçüncü Dünya ülkesi insanlarına insan pisliği atmaları bile serbest. Demek ki demokrat olmanın, Avrupalı olmanın yolu hakikaten başkalarının üstüne insan pisliği atmaktan geçiyor. Sevan Nişanyan’ı boşu boşuna suçlamışız anlaşılan. O Avrupalı olmanın gereğini yerine getirmiş sadece.
Cevap: Avusturyalılar Sonunda İçlerini Boşalttı!
Helal olsun gurbetteki soydaşlarımıza!