Ağlayan Komutan

ÇAĞATAY

Dost Üyeler
Katılım
27 Şub 2008
Mesajlar
473
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
"ADRİYATİK'DEN ÇİN SEDDİNE SAVAŞ NEREDE İSE ORADAY
Mehmet Akif ERSOY anlatıyor:
“Her sabah Sultanahmet Camiine erkenden giden bir zat vardı. Mihrabın bir kenarında saçı sakalı bembeyaz olmuş bu ihtiyar adam, ümitsiz bir şekilde durmadan ağlıyordu. Nihayet bir gün yanına sokuldum:
-“Muhterem, dedim. Allah’ın rahmetinden bu kadar ümitsizlik olur mu? Niye bu kadar ağlıyorsun?” Bana:
-“Beni konuşturma. Kalbim duracak.” dedi.
Çok ısrar edince anlattı:
-“Ben Abdülhamit devrinde bir binbaşı idim. Annem babam vefat edince sadarete bir dilekçe gönderdim. Dedim ki “Mallarımız, gayri menkullerimiz var. Bunların bir nezaretçiye ihtiyacı vardır. Kabul buyurulursa istifa etmek istiyorum”
Sadaret benim dilekçemi padişaha göndermiş, Bana doğrudan doğruya hünkardan bir yazı geldi. “İstifa kabul edilmedi” deniyordu.
Ben bir daha gönderdim. Yine aynı cevap geldi.
Bizzat huzura çıkıp şifahi görüşmek istedim. Ben o cehalet ile padişahın huzuruna çıktım:
-“Sultanım, istifamın kabulünü istirham edeceğim. Durumumuz budur, dedim.”Derin derin biraz düşündü. İstifa etmemi istemiyordu. Yüzünden belli idi. Israrıma da dayanamadı. Öfkeli bir edayla, elinin tersi ile:
-“Haydi! İstifa ettirdik seni.” dedi.
Ben dönüp işimin başına geldim.
Gece mana eleminde orduların teftiş edildiğini gördüm. Peygamber Efendimiz, Yıldız Sarayı’nın önünde duruyordu. Bütün Türk Ordusunu teftiş ediyordu. Osmanlı padişahlarının ileri gelenleri orada idi. Abdülhamit edeple Fahri Kainat Efendimizin arkasında duruyordu.
Derken benim birliğim geldi. Başında kumandan olmadığı için darmadağınıktı.
-“Nerede bunun kumandanı?” diye sordular.
-“Ya Resulallah çok ısrar etti. İstifa ettirdik, dedi.” Peygamber Efendimiz de:
-“Senin istifa ettirdiğini biz de istifa ettirdik.” buyurdular.
-“Ben ağlamayayım da kim ağlasın?..”
 
Üst